PREZİ SUNUM ÖDEVİ
http://prezi.com/kyo-cn_mexdd/?utm_campaign=share&utm_medium=copy&rc=ex0share
Tüketim Sosyolojisi
3 Eylül 2016 Cumartesi
23 Ağustos 2016 Salı
TÜKETİM SOSYOLOJİSİ NEDİR?
Tüketim sosyolojisi maddi nesnelerin sembolik anlamı, kullanımı ve farklı satın alma biçimleriyle ilgilenir. Tüketim sosyolojisi alanında yapılan çalışmaların ortak teması, tüketim süreçlerinin/pratiklerinin en az üretim kadar toplumsal ilişkileri şekillendirdiği konusundaki düşüncedir.
Tüketim Nedir?
Mal ve hizmetlerin insan ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde kullanılmasıdır. Bu şekilde ihtiyaçların karşılanması insana bir fayda sağlar. Tüketim, pratik açıdan nihai kullanım demektir. Yani mal ve hizmetlerin daha ileri bir işlemeye tabi tutulmak veya yeniden satılmak üzere değil doğrudan doğruya insan ihtiyaçlarının karşılanması için satın alınmasıdır.
Tüketimin Yayılmasını Sağlayan Etmenler
Bir toplumda Tüketimin gelişmesini, üretim ve uluslararası ticaret olmak üzere iki temel unsur etkiler. Bu bağlamda sanayileşmiş ülkelerde tüketimin gelişmesini üretim etkilerken; sanayileşmiş ülkelerde tüketimin gelişmesini daha çok uluslararası ticaret etkiler. Tarihsel olarak 18. ve 19. yüzyılda kapitalizmin gelişmesi/sanayileşme;aynı sürecin sonucu olarak kentleşme,iş bölümü ve para ekonomisi; refah politikaları ve liberal ekonomik politikalar; kitle iletişim araçlarının gelişmesi tüketimciliğin yaygınlaşmasına ve hız kazanmasına etki eden unsurlardır.
Mal ve hizmetlerin insan ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde kullanılmasıdır. Bu şekilde ihtiyaçların karşılanması insana bir fayda sağlar. Tüketim, pratik açıdan nihai kullanım demektir. Yani mal ve hizmetlerin daha ileri bir işlemeye tabi tutulmak veya yeniden satılmak üzere değil doğrudan doğruya insan ihtiyaçlarının karşılanması için satın alınmasıdır.
Tüketimin Yayılmasını Sağlayan Etmenler
Bir toplumda Tüketimin gelişmesini, üretim ve uluslararası ticaret olmak üzere iki temel unsur etkiler. Bu bağlamda sanayileşmiş ülkelerde tüketimin gelişmesini üretim etkilerken; sanayileşmiş ülkelerde tüketimin gelişmesini daha çok uluslararası ticaret etkiler. Tarihsel olarak 18. ve 19. yüzyılda kapitalizmin gelişmesi/sanayileşme;aynı sürecin sonucu olarak kentleşme,iş bölümü ve para ekonomisi; refah politikaları ve liberal ekonomik politikalar; kitle iletişim araçlarının gelişmesi tüketimciliğin yaygınlaşmasına ve hız kazanmasına etki eden unsurlardır.
Tüketim Kültürü Nedir?
Maddi ürünlere ve hizmetlere olumlu anlamlar atfedilen hedonist (fanteziler), gösteriş ve bir gruba ya da kültüre ait olma (ülkemizde Batı kültürüne dahil olma) gibi amaçlar için estetikleşmiş ürünler ve hizmetlerin satın alındığı, sahiplenildiği, tüketildiği ve bir bölümününde peşine düşüldüğü bir ortamın kültürüdür.
Tüketim Toplumu Nedir?
Tüketim toplumu, nesnelerin hızla kullanıp atılması ve müsrifçe elden çıkarılması ile tanımlanır. Williams ve Baudrillard tüketim toplumunu kamusal ve bireysel harcamaların artması ile tanımlar. Tüketim toplumu, üretim düzeyinin, refahın artması ve tüketim araçlarının gelişmesi (alış veriş merkezlerinin sayısının artması, kredi kartı imkanlarının gelişmesi, kitle iletişim ve reklamların yoğunlaşması) sonucunda bireysel tüketimin hızla arttığı bir toplumdur.
İHTİYAÇLAR BİREY VE TOPLUM
İhtiyaç kavramı sosyal bilimlerde çokça kullanılan bir kavramdır. Çokça kullanılan kavram olarak tartışmalarında merkezinde yer alan kavramdır. Bu tartışmalar temel ihtiyaçların neler olduğu ve ihtiyaç ile arzuların ayrılması konusunda yürütülür.
İHTİYAÇ: Temelde insanın hayatta kalması için gerekli olan yemek, içmek uyku ve barınma gibi temel gereksinimlerdir. Bu anlamda ihtiyaçlar hayatta kalmak için gerekli olan şeylerle ele alınırsa sorun yoktur.
ARZU: Arzular tercih edilebilir ya da sosyal aktör tarafından karar verile-bilinen lükse yönelik vazgeçilebilir keyfi isteklere yöneliktir.
TÜKETİM TAPINAĞI OLARAK ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ
Modern dünyanın en önemli tanımlayıcı yapıları olarak kabul edilen alışveriş merkezleri kent yaşamının vazgeçilmez mekanlarıdır. Alışveriş merkezleri (AVM’ler) günümüz modern kent yaşamının ‘paketlenmiş’ halde kentlilere sunulduğu, tüketim anlayışı ve kültürünün geçirdiği dönüşümün mekana yansımasıdır. Lewis’in (1989) tanımladığı gibi Alışveriş merkezleri salt alışveriş faaliyetinin gerçekleşmesinin hedeflendiği merkezlerden öte, kapalı ve iklim-kontrollü fiziksel ortamı ve güvenli sosyal çevresiyle birçok farklı faaliyetin gerçekleşebildiği önemli buluşma mekanlarıdır. Bir başka deyişle, fiziksel ortama ilişkin her şeyin düzenlendiği bu mekanlarda, bir taraftan sosyal ilişkiler düzenlenirken, diğer taraftan da mekan içerisinde alınan hazzı artırmak adına ‘alışveriş’ faaliyeti diğer boş zaman ve rekreasyon faaliyetleriyle birlikte sunulur. Böylece, günümüz kentlerinin birer simgesi haline gelen bu mekanlar, tasarımcı dokunuşlarıyla birlikte önemli birer ‘keyif ve haz’ mekanı olarak karşımıza çıkarlar.
Kapitalist ekonomik sisteminin değişen dinamikleriyle birlikte tüketim odaklı merkez haline gelen kentler de alışveriş merkezleri önemli bir unsur haline gelmiştir. Castells’in vurguladığı gibi kentsel sistemin temel işlevi tüketimdir. Alışveriş merkezleri özellikle neoliberal politikaların 1980’lerden itibaren Türkiye’de uygulanmasıyla birlikte kentlerde tüketim odaklı olmuş ve alışveriş merkezleri bu durumda etkili olan unsura Türklerin bu duruma kolay adapte oldukları gözlemlenmektedir.Lewis’in de vurguladığı gibi alışveriş merkezleri insanların sosyalleşme ihtiyacını giderirken aynı zamanda insanlara tüketim yapmak haz vermektedir. Örneğin gözlemlediğim yaşlı amca yakın yerleşim yerinden gelmekteydi, mekanda sadece sosyalleşme ihtiyacını gidermek için bulunuyor ve havanın soğuk olması nedeni ile mekanın gayet sıcak bir ortam olması onun mekanı tercih etmesini etkilemiştir.Baudrillad’ın vurguladığı gibi insanlar bir süreden sonra sanalla gerçek ayrımı yapamıyoruz. Sanalı da gerçek gibi görmeye başlıyoruz. Alışveriş merkezlerinin bize sunduğu dünyanın gerçek bir dünya gibi algılıyoruz ve sürekli tükettirilmek için yapılan mekanın tasarımlarına kendimizi kaptırıyoruz. Daha çok tüketmeye yani nesnelerin bizim egemenliği altına almasına izin veriyoruz. Böylece toplumu göstergeler inşa ediyor, yani tükettiğimiz nesneler bizi var kılıyor. Yani tükettiğimiz oranda ne kadar çok nesneye sahipseniz o oranda varsınız demektir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)